gereksiz bir dogmadır saygı. gerçekte hiç olmayan, insanların kendi kafalarından uydurdukları bir çeşit ego aracı.
ego aracı diyorum çünkü saygının başka bir izahı yok. neden bir insan mevki sahibi bir insanın karşısına geçince el pençe divan durmak zorunda? neden bir hocamın odasına gidince rahat olamıyorum, derdimi anlatmak için kasıntı kelimeleri kullanmak gerekliliğim var? ceketimin önünü bağlamam, ellerimi cebimden çıkarmam, sizli bizli konuşmam, karşımdaki kişinin egosunu tatmin etmek dışında kime ne kazandırıyor? ve benim rahat olamadığım için saçmalamam, bir başka kimliğe bürünmek zorunda kalmam, yani rol yaptığım için iletişim eksikliği yaşamam ve yaşatmamın ne anlamı var?
saygı anayasayı tembelleştiren bir araçtır. anayasanın olmadığı dönemlerde, yani insanların kendi aralarında yazılmamış kurallarla yaşamak zorunda oldukları zamanlarda gerekliydi, fakat bugün değil. bugun insanın tüm hayatını içeren ve ona tek hükmeden unsur olan anayasanın varlığı saygının yok olmasını gerektirir. eğer sokak ortasında bir adam elinde telefonla bağıra bağıra küfür ediyorsa bu saygısızlık olarak tabir edilir. fakat bunun suç olması lazımdır ve kişinin direkt olarak insanları rahatsız etmek suçundan yargılanması gerekir. ya da bankın oturma yerine ayaklarını koyup yaslanma yerine kıçını koyan apaçinin yaptığının da saygısızlık değil suç olması lazım gelir. toplumda bu tür şeyler oldukça anayasa tembelleşecektir. saygı kavramının göreceliğinden ve saygı levelinin kişiden kişiye değişmesinden dolayı her zaman sorunlar, anlaşmazlıklar, kavgalar, gürültüler olacaktır toplumda.
amma saygı denen şeyi kafamızdan kaldırıp attığımızda ve "diğer insanlara zarar ve rahatsızlık verme" olayını geniş kapsamlı tanımlayıp suç olarak ifade ettiğimizde daha medeni olabileceğiz. gelişmiş toplumlarda bu böyle sanırım, hani o ünlü örnek vardır ya, avrupada kimsenin yere tükürmemesi; suçtur çünkü ve kimse yapmaz, ama biz de saygısızlık olduğu için insanlar mikroplarını sokağa salmaktan çekinmezler. zira insanlar saygısız pozisyonuna düşmekten çok suçlu pozisyonuna düşmekten korkarlar.
saygı insanı maymun ediyor. bazı hareketlerimiz var, yani mecburiyetlerimiz. büyüklerin yanında, kadınların yanında, mevki sahiplerinin yanında, patronların yanında, sokaktakilerin yanında, kurumların yanında..... ama bu hareketleri neden yaptığımızı ne biz biliyoruz ne de karşımızdaki kişiler/kurumlar biliyor. sadece yapıyoruz.
evet emolar saygısız insanlar. çünkü sanygının gereksiz bir doktrin olduğunun farkındalar